9 Ekim 2018 Salı

9'luk Çükler ve Dalga Geçme




Penisle veya penis boyutuyla dalga geçilmesi konusu sadece 'beden olumlama'ya sıkışıp kalmamalı. Bu bağlamda söylenecek şey oldukça belli ve tartışmaya da uzak zaten. Yalnız konuyu beden olumlamaya indirgemek, fallo-sentrizm üzerinden söylenegelen nice iktidar anlatısını gözden kaçırmak olur. Bu indirgeme üzerinden, 'dalga geçme' pratiğine dair kesin bir kategorik pozisyon alınırsa, pratiğin toplumsal cinsiyet normlarını güçlendirdiği ya da yıktığına dair olası tartışmayı da engeller.



Söylemin bağlamı üzerinden normla/iktidarla olan mücadelede stratejik olup olmadığı deşilmelidir. Stratejik kelimesi burada eril tahakküm ile ve/veya toplumsal cinsiyet normları ile mücadele dendiğinde özel bir anlam kazanır. Eril tahakkümün alanında kurulan meşruiyet sabitlik ve sertliğe atıf yaparken siyasi yöntemlerini de bu şekilde yargılar. Bu göz önüne alındığında; toplumsal cinsiyet normlarını yıkan pratiklerin de evrensellik iddia eden sabitlere değil de, belki de anarko-queer siyasi yöntem olarak da nitelendirilebilecek, akışkan ve stratejik politik eylemlere dayanmasının gerekli olduğu dahi söylenebilir. Dalga geçen söylem pekala stratejik olarak 'büyük penis-erkeklik-iktidar' bağını yıkıcı bir şey de olabilir. Hatta dalga geçmenin kendisine kategorik olarak karşı çıkmanın, 'büyük penis-erkeklik-iktidar' bağını kopmaz gösterdiği de iddia edilebilir. Şöyle ki, dalga geçmenin dahi bunu doğrulayacağını söylemek, aslında bu bağın kopmaz olduğunu, "doğal" olduğunu, iddia etmek olabilecektir. Bu bağlamda ilgili dalga geçme başka bir kudretin olabileceği imgesi sunan bir performansa dönüşebildiğinde; iktidarın büyük penisle ilişkisinin doğallığını parçalayan, meşruiyetinden soyan ve çıplak bir şekilde normu gözümüzün önüne seren bir "gösteri/spectacle" olacaktır.



Tartışmayı başlatan "Similyatör" haritası ve bu haritaya da bağlı olarak yapılan 140 Journos videosunda toplumsal cinsiyete dair normların pardosinin yapıldığı aşikardır. Parodik bir performans, bir gösteri(spectacle) olarak, normları ve iktidar ilişkilerini ortaya çıkarabilen ve onları meşru kılan perdeleri indiren bir direnme biçimi, hakim normları destekleyen değil yıkan bir politik eylemdir. Yani burda aslında soyup soğana çevirilen küçük penisler değil, penislerin büyük olması gerekliliğidir. Yüze vurulan şey de, 'büyük penis-erkeklik-iktidar' şeklinde kurulan bağın abzürtlüğüdür. Gösterinin; kişilerin, başta cinsiyet kimliği olmak üzere yalnız onunla sınırlı olmayarak, toplumsal rolleri ve penis boyutlarıyla arasındaki ilişkiyi ve cinsel organı üzerinden kendini ifade edişini tiye aldığı söylenebilir. Röportadaki kola şişesi örneği başta olmak üzere, "Erkeklik satıyorsanız aslında sikiniz küçüktür." ve "Büyük sikliler herkes görsün istiyor kocaman olduğunu." ve erkekliğin penis boyuyla okşandığı ifadeleri aslında neyle dalga geçildiğini çok güzel bir şekilde gösteriyor: rezil olmaktan korkan küçük penisli erkeklerin kendi penislerini büyük olarak ifade etmesi ya da gerçekten büyük zannetmeleri.



Dalga geçmenin çükleri küçük diye marjinalleştirilen erkeklerin daha da marjinalleştirilmesine hizmet ettiği iddiasında ise şöyle bir problem olduğunu düşünüyorum. Erkekliğin ne olduğu sorusunun cevaplarından biri "büyük penis", yani ne olmadığı sorusunun cevaplarından biri de "küçük penis" ise; en azından bu alanda marjine itilmiş olan grubun daha da dışarı itilmesi "büyük penis-erkeklik-iktidar" bağının abzürtlüğünü daha da ifşa eden bir siyasi eylemdir. Toplumsal alanda, penislerinin görünür olmadığı her alanda erkeklik atanan bireylerin bir anda "iktidarsız"(gerek ereksiyon, gerek tahakküm bağlamında) addedilen bir alana itilip "erkek olmayan"a nasıl da dönüşebildiklerini ifşa eder. Aynı zamanda kimliklerin sadece beyan edilen veya ifade edilen olarak sabit olmadığı değil de, atanan kimliğin de göçebeliği bu şekilde ortaya çıkarılır. Küçük penislilerin erkeklikten marjinalize olmaları erkekliği yıkıcı bir yerden kullanılmış olur, aksi halde sadece neden bu kişilerle de iktidarınızı paylaşmıyorsunuz sorusu sorulmuş olacaktır. İktidarın yapısının köküne dair bir direnme, dalga geçmeye karşı çıkan söylemden çıkamayacaktır.



Bu bağlamda penis boyuyla dalga geçmeyi sadece beden olumlama üzerinden değerlendirmek yerine, parodik bir performans içeren gösteri olarak toplumsal cinsiyet normlarının meşruiyet ayaklarını yıkan bir siyasi faaliyet olarak değerlendirmek erkekliğin kendisine karşı güçlü bir araç olarak sabitliğe dayanmayan bir politika üretmek olabilir. Ayrıca zaten çok zevkli ve komik. :)

https://twitter.com/ladyvitasolos, https://twitter.com/Tontis_Feminiz, https://twitter.com/burcin_ttk ve https://twitter.com/suspicatur aralarında olan tartışmanın düşündürdükleri.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder