Penisle veya penis boyutuyla
dalga geçilmesi konusu sadece 'beden olumlama'ya sıkışıp
kalmamalı. Bu bağlamda söylenecek şey oldukça belli ve
tartışmaya da uzak zaten. Yalnız konuyu beden olumlamaya
indirgemek, fallo-sentrizm üzerinden söylenegelen nice iktidar
anlatısını gözden kaçırmak olur. Bu indirgeme üzerinden,
'dalga geçme' pratiğine dair kesin bir kategorik pozisyon alınırsa,
pratiğin toplumsal cinsiyet normlarını güçlendirdiği ya da
yıktığına dair olası tartışmayı da engeller.
Söylemin bağlamı
üzerinden normla/iktidarla olan mücadelede stratejik olup olmadığı
deşilmelidir. Stratejik kelimesi burada eril tahakküm ile ve/veya
toplumsal cinsiyet normları ile mücadele dendiğinde özel bir
anlam kazanır. Eril tahakkümün alanında kurulan meşruiyet
sabitlik ve sertliğe atıf yaparken siyasi yöntemlerini de bu
şekilde yargılar. Bu göz önüne alındığında; toplumsal
cinsiyet normlarını yıkan pratiklerin de evrensellik iddia eden
sabitlere değil de, belki de anarko-queer siyasi yöntem olarak da
nitelendirilebilecek, akışkan ve stratejik politik eylemlere
dayanmasının gerekli olduğu dahi söylenebilir. Dalga geçen
söylem pekala stratejik olarak 'büyük penis-erkeklik-iktidar'
bağını yıkıcı bir şey de olabilir. Hatta dalga geçmenin
kendisine kategorik olarak karşı çıkmanın, 'büyük
penis-erkeklik-iktidar' bağını kopmaz gösterdiği de iddia
edilebilir. Şöyle ki, dalga geçmenin dahi bunu doğrulayacağını
söylemek, aslında bu bağın kopmaz olduğunu, "doğal"
olduğunu, iddia etmek olabilecektir. Bu bağlamda ilgili dalga geçme
başka bir kudretin olabileceği imgesi sunan bir performansa
dönüşebildiğinde; iktidarın büyük penisle ilişkisinin
doğallığını parçalayan, meşruiyetinden soyan ve çıplak bir
şekilde normu gözümüzün önüne seren bir "gösteri/spectacle"
olacaktır.
Tartışmayı başlatan
"Similyatör" haritası ve bu haritaya da bağlı olarak
yapılan 140 Journos videosunda toplumsal cinsiyete dair normların
pardosinin yapıldığı aşikardır. Parodik bir performans, bir
gösteri(spectacle) olarak, normları ve iktidar ilişkilerini ortaya
çıkarabilen ve onları meşru kılan perdeleri indiren bir direnme
biçimi, hakim normları destekleyen değil yıkan bir politik
eylemdir. Yani burda aslında soyup soğana çevirilen küçük
penisler değil, penislerin büyük olması gerekliliğidir. Yüze
vurulan şey de, 'büyük penis-erkeklik-iktidar' şeklinde kurulan
bağın abzürtlüğüdür. Gösterinin; kişilerin, başta cinsiyet
kimliği olmak üzere yalnız onunla sınırlı olmayarak, toplumsal
rolleri ve penis boyutlarıyla arasındaki ilişkiyi ve cinsel organı
üzerinden kendini ifade edişini tiye aldığı söylenebilir.
Röportadaki kola şişesi örneği başta olmak üzere, "Erkeklik
satıyorsanız aslında sikiniz küçüktür." ve "Büyük
sikliler herkes görsün istiyor kocaman olduğunu." ve
erkekliğin penis boyuyla okşandığı ifadeleri aslında neyle
dalga geçildiğini çok güzel bir şekilde gösteriyor: rezil
olmaktan korkan küçük penisli erkeklerin kendi penislerini büyük
olarak ifade etmesi ya da gerçekten büyük zannetmeleri.
Dalga geçmenin çükleri
küçük diye marjinalleştirilen erkeklerin daha da
marjinalleştirilmesine hizmet ettiği iddiasında ise şöyle bir
problem olduğunu düşünüyorum. Erkekliğin ne olduğu sorusunun
cevaplarından biri "büyük penis", yani ne olmadığı
sorusunun cevaplarından biri de "küçük penis" ise; en
azından bu alanda marjine itilmiş olan grubun daha da dışarı
itilmesi "büyük penis-erkeklik-iktidar" bağının
abzürtlüğünü daha da ifşa eden bir siyasi eylemdir. Toplumsal
alanda, penislerinin görünür olmadığı her alanda erkeklik
atanan bireylerin bir anda "iktidarsız"(gerek ereksiyon,
gerek tahakküm bağlamında) addedilen bir alana itilip "erkek
olmayan"a nasıl da dönüşebildiklerini ifşa eder. Aynı
zamanda kimliklerin sadece beyan edilen veya ifade edilen olarak
sabit olmadığı değil de, atanan kimliğin de göçebeliği bu
şekilde ortaya çıkarılır. Küçük penislilerin erkeklikten
marjinalize olmaları erkekliği yıkıcı bir yerden kullanılmış
olur, aksi halde sadece neden bu kişilerle de iktidarınızı
paylaşmıyorsunuz sorusu sorulmuş olacaktır. İktidarın yapısının
köküne dair bir direnme, dalga geçmeye karşı çıkan söylemden
çıkamayacaktır.
Bu bağlamda penis boyuyla
dalga geçmeyi sadece beden olumlama üzerinden değerlendirmek
yerine, parodik bir performans içeren gösteri olarak toplumsal
cinsiyet normlarının meşruiyet ayaklarını yıkan bir siyasi
faaliyet olarak değerlendirmek erkekliğin kendisine karşı güçlü
bir araç olarak sabitliğe dayanmayan bir politika üretmek
olabilir. Ayrıca zaten çok zevkli ve komik. :)
https://twitter.com/ladyvitasolos, https://twitter.com/Tontis_Feminiz, https://twitter.com/burcin_ttk ve https://twitter.com/suspicatur aralarında olan tartışmanın düşündürdükleri.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder